We are
highly
sensitive

Geçmeyen Yorgunluk

1,334 Views

Hayatı sürekli koşuşturmacaya dönüştürmek, onu da bunu da muhakkak yapmalıyım… demek, her alanda başarılı olmayı istemek, gerçek kapasiteni gözardı etmek, fiziksel ve ruhsal olarak kendine yorulma hakkı tanımamak gibi durumlar zamanla ruhumuzda iç yaralara neden olabilir. Ruhsal yorgunluk kavramı tam da bu durumda bireyin hayatına girer.

Ruhsal yorgunluk yaşayan bir birey genellikle hangi durumlarla karşı karşıya kalır?
  1. Eskiden olmadığı kadar çabuk sinirlenir, yersiz ve zamansız öfke patlamaları yaşar.
  2. Neşesini kaybetmektedir, mutlu olup güldüğü anlar azalmıştır.
  3. Bir türlü geçmek bilmeyen fiziksel ve zihinsel bir yorgunluk hali vardır.
  4. Birey uzun süre uyumasına rağmen kendini dinlenmiş olarak hissetmez, hep yorgun kalkar. Çok uyumak ya da uzun süre uykuya dalamamak hali ruh sağlığını ölçmek adına önemli bir göstergedir.
  5. Eskiden zevk alarak yapılan şeyler artık sıkıcı gelmeye başlar.
  6. Bir türlü sebebi bulunamayan ve geçmeyen fiziksel ağrılar baş gösterir.
  7. Sadece evde vakit geçirmeyi ya da kendini bir türlü ait hissetmediği yoğun ve rutin bir hayatı tercih eder. Yani hayatını tek düze şekilde geçirir. Konfor alanında adeta sıkışmış durumdadır. Hem bu rutin durumdan şikayet eder, hem de bu sıkıntılı durumdan kurtulmak için çaba sarfetmez, kısacası hayatı kısır bir döngüye girmiştir.
  8. Ruhsal yorgunluk yaşayan bir birey dışarıdan normal gözükebilir ve birey bu durumun farkında olmayabilir. Aslında birey sıkıntıları biriktirmeye çoktan başlamıştır bile. Görmezden gelinen bu sıkıntılar zamanla daha da zorlaşır ve bu bastırılan duygular çok basit nedenler ile ya da tamamen sebepsiz yere ağlamalara neden olabilir.
Peki bizi ruhsal olarak sarmal bir çıkmaza doğru götüren bu durumlara karşı ne yapmalıyız?

Geçmeyen yorgunluk yaşıyorsan ilk olarak fiziksel muayene yaptırmalısın. Bu ilk ve önemli adımdır. Her şey normal mi, yolunda mı, bir hastalık var mı gibi öncelikli sorular elenmelidir muhakkak. Eğer bir hastalık söz konusu değilse ve yorgunluk hiç azalmıyor devam ediyorsa burada psikolojik nedenler var diyebiliriz. Öyleyse bir durup bizi sıkıntıya düşüren durumların farkında olmak gerekir. Başkaları senin içindeki sıkıntıları göremeyebilir. Başkalarından beklemek yerine ilk önce sen kendine sormalısın “tam olarak sıkıntılarım ne olabilir ve bunlar için ne yapmalıyım?”. Duygusal tükenmişlik ya da ruhsal yorgunluğun nedenini bulabilmek adına en önemli faktör yine bireyin kendisi olduğu unutulmamalıdır. Nedenleri tespit edebilmek, doğru bir çözüme gitmek için önemli bir başlangıçtır.

İnsan isterse birçok şeyi başarabilir ama illa ki hep başarılı olmalıyız diye bir şey kesinlikle yoktur. Her daim başarıyı sağlayamazsın, çünkü imkânsız diye bir şey tabii ki vardır. Kapasitene göre bazı şeyleri yapabilir ya da yapamayabilirsin. Bunun farkında olup doğru hedeflere yönelmek veya hedeflerini revize etmek gayet normaldir. Aksi halde her başarısızlık senin için beklenmedik bir durum olur ve belli bir zaman sonra adeta bir kara delik gibi seni tükenmişliğe, ruhsal yorgunluğa çeker.

Eğer çok fazla sorumluluk alan, kendine gerçek ve kaliteli bir zaman ayıramayan, yoğun ve rutin bir hayat içerisinde olan bir bireysen mola vermek, gerçekten dinlenmek iyi gelecektir. Çünkü aldığın o kadar sorumluluktan dolayı gerçekten yorulmuş olduğunu kabul edip mola vermek sorunları daha net görmeni sağlayacaktır. Unutma ki yorulmak senin de hakkın. Mola vererek hayatına genel bir bakışla bakmak, nerede sıkıntıların olduğunu belirlemek çözüm adına önemli bir adım olacaktır.

Ruhsal yorgunluklarla baş etme adına bazı temel başlıklara dikkat etmeyi de unutmamalıyız. Örneğin; düzenli uyku, sağlıklı beslenme, sana iyi gelen insanlarla iletişim, düzenli ve yeteri kadar su içmek, spor yapmak, hobiler edinme gibi. Ne yazık ki bu örnek verdiğim temel maddeleri bile çoğu kez ihmal edebiliyoruz. İlginçtir ki insan evine ve arabasına baktığı kadar, onların ihtiyaçlarını karşıladığı kadar kendine kaliteli zaman ayırıp kendine bakmıyor.

Bir diğer mesele ise memnun olmadığın sorunlar ile yaşamak. Bunlar durmadan zihni meşgul eder ve zihin hayatı yaşayıp zevk almaya odaklanamaz. Sen bu sorunları çözmediğinde sorunlar zihnini sürekli yorar ve zihnin dinlenmek için zaman bulamaz. Bu durumu çözümlemek adına bu sıkıntıları bir kaleme alarak madde madde yazmalısın. Sonra en kolay ve hızlı çözülebilecek sorunları üst sıralara, zor ve zaman alacak sorunları ise daha alt sıralara yazabilirsin. Sıra değişecek ve zihin kendini tekrardan programlayıp yenilemeye başlayacaktır.  Küçük de olsa ihmal edilen her sorun çözüldükçe zihin biraz daha rahatlayacak ve bununla birlikte yeni durumlara daha rahat odaklanmaya başlayacaktır. Birçok çabaya rağmen bazı sorunlar çözülemeyebilir, bu çok normaldir. Böyle bir durumda bu sorunu kabullenmek ve onunla yaşamayı öğrenmek zihin tarafından bu sorunun çözümlenmesi anlamına gelecektir. Bu sayede zihinsel ve ruhsal olarak rahatlama olacaktır, örneğin ölüm gibi. Burada da kabullenme yaşarsın çünkü gücün yetmiyor, çaresizsin, bir insan olarak kabullenmen gerekir. Böylece zihin önünü görüp hayatı yaşamaya başlayabilir. Aksi durumda hayat içinden çıkılmaz ve zevk alınmaz bir hal alırdı. Çaban ve kabullenmen ile zihin dinlenecek, rahatlayacak, çünkü iyi ya da kötü de olsa bir çözüme ulaşacaktır.

                                                                                                                                                                          Zeliha ÜNAL

One thought on “Geçmeyen Yorgunluk”

  1. Hiçbir şey yapma isteğim yok çok yoruldum diyordum anlamıyordu beni kimse ama ben gerçekten yorulmuşum. Dediğiniz gibi durup düşüneceğim neden yoruldum. Çünkü artık evde olmaktan hiç bir şey yapmamaktan kurtulmak istiyorum.

Comments are closed.